“Eğitim ülkenin baş gündemi olmalıdır”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan iki haftada bir yayınlanan MTSO Haber Gazetesine açıklamalarda bulundu. Genelde veya mikro bazda kent ekonomisinin sorunlarına ve çözüm önerilerine, ya da makro anlamda ulusal veya küresel gelişmelere odaklananan yazısında Kızıltan, bu kez açıklamalarında iki noktaya değindi. Eğitim,ve insan kaynağı niteliği konularına değinen Kızıltan, “Kasım ayında buna bağlı iki önemli günü kutladık. Birincisi 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ve 24 Kasım Öğretmenler Günü. Her ikisi de hem eğitim, hem de insan kaynağından başka zenginliği olamayan ülkemiz için bizce temel, başat gündem yapılması gereken konulardır. Ve tüm mesaimizi bunlara harcasak yeridir. Bu konular ülkenin temel gündemi yapılmadan, gerçekçi, bilimsel, evrensel ve vicdani şekilde ele alınmadan, bu temelde politikalar üretilmeden, ekonomide ve sosyal yaşam kalitesinde arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamayacağımız ortadadır.” dedi.
Çocukların yeri okullardır
Kızıltan, “Eğitim ve insan kaynağı gerçeğini odak noktası yapan MTSO, bu konularda da kentin inisiyatifi olmaya devam edecektir. İşte bundan dolayıdır ki, Birleşmiş Milletlerin en prestijli projelerinden biri olan Global Compact’ı, yani Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni Türkiye’de ilk imzalayan bir kaç kurumdan biriyiz.” ifadelerini kullandı.
Global Compact ( Küresel İlkeler Sözleşmesi)? Global Compact yani Küresel İlkeler Sözleşmesi; çevreye duyarlılık, çalışma koşulları, özellikle çocuk işçi çalıştırma, yolsuzluk ve insan hakları konusunda tüm kurumların ve özellikle özel sektörün uyması gereken prensiplerdir diyen Kızıltan, 10 ilkeden oluşan sözleşmenin yasal yaptırımı olmasa da kurumların, şirketlerin bu ilkelerle ekonomilerini, toplumlarını ve insanlığı daha iyi noktalara taşımak için uyacağı bir sosyal sorumluluk beyannamesidir. MTSO olarak bu sözleşmeye imza atarken bu rol-modeli yaratmak istedik. Tüm Mersin firmalarının bu sözleşmelere entegre olarak, gönüllü şekilde bu ilkelere taraf olmalarını, ekonomi ve buna bağlı sosyal yaşam kalitesini arttırmayı hedefledik. İşte bu ilkelerin başında daha kapsayıcı olan insan haklarına uymak ve bunun altında yer alan çocuk işçi çalıştırmamak ilkesi gelmektedir. Biz Mersin iş dünyası olarak, çocukların yerinin okullar olduğuna inanıyoruz. Biz çocuklarımızı bir süre ucuz iş gücü anlamında sömürüp bir kenara atacağımız bir şey olarak değil, aksine iyi bir eğitimle toplumun geleceği olarak görüyoruz. İşte Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne attığımız bu imza ile tüm Mersin çapında bu farkındalığı yaratmak istedik. Bu sorunun da MTSO olarak Mersin çapında takipçisi olacağız.” şeklinde konuştu.
Eğitim konusuna da değinen Kızıltan, “Aslında ilk konudan bağımsız bir şey değil ve hepsinin üstünde en kapsayıcı etken diyebiliriz. Biliyoruz ki, ülke olarak yer altı zenginliğimiz sınırlı. Kent olarak da, ülke olarak da tek zenginlik kaynağımız insanımız ve insan kaynağımız. Peki, tek zenginliğimiz olan bu kaynağa verdiğimiz önem nedir? Atatürk’ün başlattığı ve vefatından sonra belki bir 10-15 yıl daha devam eden eğitim seferberliğini son 50-60 yılda neden durdurduk? Cumhuriyetin kuruluşunda başlayan eğitim seferberliği ülkenin ilk konusuydu, ekonomi ondan sonra geliyordu. Bugün eğitim ülkenin kaçıncı önemli sorunu olarak görülmektedir? Her ne kadar zorunlu eğitim süremiz arttıysa da, okulda kalma süremiz ne yazık ki hala 6-7 yıl ortalamadaymış. Bu, gelişmiş ülkelerde 10-11 yıl. Bu şekilde rekabeti nasıl yakalarız? Okulda kalma süresi işin bir yönü, diğer konu ise eğitimin içeriği… Hükümetten hükümete, bakandan bakana, yıldan yıla değişmeyen, daha uzun vadeli, devlet politikası haline gelmiş, siyaset ve dünya görüşlerinin üstünde, evrensel ve bilimsel bir eğitim içeriğini hayata geçirmek zorundayız. Buna göre eğitilmiş bir öğretmen kadrosunu oluşturmadan, sadece tabela eğitimle, sadece okul sayımızla, sadece öğretmen sayımızla, konuya istatistik bakmakla gerçek eğitimi hayata geçiremeyiz. Bu anlamda yeni Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un bu temellere göre ortaya koymaya çalıştığı yeni vizyonu olumlu buluyoruz. İnsan odaklı bu eğitim yaklaşımını anlamlı buluyoruz. Çocuklarımız insan kaynağımızın temeli, insan kaynağımız ise geleceğimizdir. Tüm bunların üstünde eğitim şemsiyesi vardır. Ve tüm bunların hayata geçme aracı ise değerli öğretmenlerimizdir. Bu vizyona göre eğitilen öğretmenlerimiz uzun vadede bakıldığında hem kaliteli insan kaynağının, hem kaliteli bir sosyal yaşamın, hem de kaliteli bir ekonominin payandasıdır. Bundan dolayı geleceğin öğretmenleri de bu ciddiyetle eğitilmelidir. Öğretmenler sadece kuru bir bilgi ileticisi değildir. Öğretmenler öğrencilere tek taraflı bilgi aktaran, doğru cevapları ezberleten robotlar değildir, olmamalıdır. Öğretmenler insan odaklı çalışan, yaratıcılığı ortaya koyan, doğru soruları sorduran, motive eden kişiler olmalıdırlar. Bu noktada öğretmen eğitimleri de yeniden planlanmalıdır. Hatta okul ve sınıf denen, neredeyse 1000 yıldır değişmeyen bu geleneksel format da yeniden tasarlanmalıdır. Sınıflar artık dört duvar arası yerler olmamalı, eğitim hayatın içine entegre edilmeli ve yenilikçi yollar düşünülmelidir. Derslerden ziyade proje odaklı bir yaklaşım, sınıftan ziyade üretim yapılan, atölye mantığıyla, yaratıcılığı teşvik eden ekip çalışmakları neden düşünülmesin? Bunlar bir iş insanı olarak bizlerin naçizane görüşleri. Ancak, bu konuda eğitim camiası ve akademiyseler susmamalı ve daha çok öneri, bilimsel yaklaşımlar ortaya koymalıdırlar. Dünyada her şey değişirken, eğitimin aynı kalması düşünülemez.” dedi.
20 Kasım Çocuk Hakları Gününü kutlayan Kızıltan, “Çocuklarımızın hak ettikleri eğitimi, sevgiyi ve ilgiyi alarak; yetişmiş, eğitimli, vatansever birer birey olarak ülkemizi yüceltmelerini diliyorum. MTSO olarak bu konuda her daim elimizi taşın altına koyduğumuzu ve koymaya devam edeceğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Eğitimde yükü sırtlayan öğretmenlerimizin dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle aynı imkanlara sahip olması gerekmektedir. Öğretmenlerimizin çalışma şartlarının düzeltilmesi, maaşlarının arttırılması ve kişisel gelişimlerini devam ettirecek imkanların onlara sağlanması öğretmenlerimizin daha verimli çalışmasını sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Tüm bu duygu ve düşüncelerle tekrar tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, Mersin iş dünyası adına kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Ülkemiz, gençlerimiz ve eğitimle yükselecektir.” diyerek sözlerini noktaladı.


