2. MERSİN LİMANI’NIN İHALESİ YAPILMALI
İkinci liman ihalesi, yap işlet devret modeli ile 3 yılda bitecek, 355 milyon dolarlık bir yatırımla devlete hiç bir yük olmadan gerçekleştirecek olan bir proje.
Mersin’in ihtiyacı olan ve hayata geçirilmesi gereken ‘ikinci liman’ projesinin ihalesinin yaptırılmaması ve rafa kaldırmış olması tepkilere neden oluyor.
Mersin’de acilen hayata geçirilmesi gereken projelerden bir tanesi olan 2006 yılında ÇED Raporu dahi hazırlanmış 3 bin dönümlük ve şimdiki limanın 3 misli büyüklüğündeki transit ve aktarma amaçlı da kullanılacak Mersin’in acilen ihtiyacı olan ikinci bir limanın ihalesinin yaptırılmaması ve rafa kaldırılmasına iş dünyası tepki göstermeye devam ediyor.
Konu ile ilgili görüşlerini açıklayan Mersin iş dünyası yetkilileri: “Mersin coğrafi konumu, kapasitesi ve demiryolu ile sadece Türkiye’nin değil, Doğu Akdeniz’in en önemli ticari noktasıdır. Bunlara rağmen ikinci bir liman projesinin hala konusunun bile açılmıyor olması akıllara, ‘Mersin her yönü ile sahipsiz bir şehir mi? ‘ sorusunu getiriyor.” diyerek tepkilerini dile getiriyor.
“Şirket menfaatleri, ülke
menfaatlerinin üstünde mi?”
Akdeniz Bölgesi’ndeki ana konteyner limanlarından biri olan, Doğu Akdeniz’in ‘Ana Limanı’ olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, 110 hektarlık alana sahip Mersin Limanı’nın Türkiye’de en fazla ihracat ve ithalatın gerçekleştirildiği vurgulayan Mersin iş dünyası yetkilileri: “Akdeniz’in ve ülkemizin en pahalı limanı olma özelliğini taşıyor. Mersin stratejik konumu nedeniyle ticarette ve yatırımda ciddi fırsatlara sahip bir şehir olması nedeniyle, rekabeti getirecek. Rekabetin gelmesiyle düşecek olan fiyatlar ve kaliteli hizmetin yanı sıra istihdamın da sağlanacağı ikinci bir liman projesi, Türkiye ve Mersin ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağı bilinen bir gerçektir. AK Parti hükümetinin ikinci bir limanın ihalesini yaptırmamasın nedeni, mevcut limanı işletenlerin rakip liman istememeleri midir? Ayrıca iktidarla iyi ilişkiler içinde bulunan bazılarının menfaatlerinin ülkenin ve Mersin’in çıkarından üstünde mi tutuluyor? Sonuç olarak ikinci liman ihalesinin, yap işlet devret modeli ile 3 yılda bitecek olup 355 milyon dolarlık bir yatırımla devlete hiç bir yük olmadan gerçekleştirecek olan proje olduğu bir gerçektir. Mersin’in bu durumda mağdur edildiği iddiaları gündeme gelmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin ve siyasilerin bu konu üzerine harekete neden geçmedikleri ise merak konusudur. Sorularımıza cevap verecek yetkililer istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Liman kenti iseniz, ticaret
kentisiniz demektir”
Geçtiğimiz Temmuz ayında Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer ise, Mersin Konteyner Limanı’nın 11. Kalkınma Planı’nda ‘Mersin’ yerine ‘Doğu Akdeniz’ ibaresi ile yer almasını eleştirdiği sırada kentin yatırıma, özellikle ikinci bir limana ihtiyacı olduğunu kaydederek, “Tabii ki şu anda çok değerli bir limanımız var ama yeni bir liman olması Mersin’in kalkınmasının en çabuk yolu olacaktır. Sanayileşme ya da tarım alanında kalkınma yıllarımızı alabilir. Çok daha kısa sürede netice alacağınız alan ticarettir. Bunun bir tanesi de limandır. Liman kenti iseniz, ticaret kentisiniz demektir. Bunun çok iyi değerlendirilmesi lazım. Denizi ve sunduğu potansiyelleri çok iyi kullanmamız lazım” ifadelerini kullanmıştı.


